Güncelleme Tarihi:
ABD ile Küba'nın ilişkileri, Fidel Castro'nun 1959'daki devrimle iktidara gelmesinden kısa süre sonra bozulmuştu. Söz konusu gerginlik; ABD'nin Küba'ya 1960'tan bu yana ticaret ambargosu uygulamasına ve Washington ile Havana arasında diplomatik ilişkinin 1961'de kesilmesine neden olmuştu.
OBAMA VE CASTRO'DAN EŞ ZAMANLI AÇIKLAMA
ABD Başkanı Barack Obama Washington'da, Kübalı mevkidaşı Raul Castro ise Havana'da yaptıkları açıklamalarla Washington-Havana arasındaki ilişkilerde yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Obama, ABD-Küba ilişkilerinde artık yeni bir dönem açıldığını söyledi. ABD Başkanı, Küba'yla yakınlaşmada rol oynayan Papa Françesko'ya da teşekkür etti. Obama, Kübalılara "Hepimiz Amerikalıyız" diye seslendi.
Obama, 50 yılı aşkın süredir uygulanan yöntemleri uygulamaya devam ederek farklı sonuçlar alınmasının beklenemeyeceğini belirterek, ABD'nin Küba'ya yaptırımlarını "gereksiz kısıtlamalar" olarak nitelendirdi.
CASTRO: EN ÖNEMLİ KONU ÇÖZÜLMEDİ
İlişkilerin tamirinden memnuniyetini dile getiren Raul Castro ise en önemli konu olarak tanımladığı ticaret ambargosu sorununun henüz çözülmediğini belirtti.
AFP'ye konuşan bir ABD'li bir yetkili, atılan "tarihi" adım kapsamında, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması, ticaret ve sehayat yasaklarının hafifletilmesi ve Havana'da tekrar büyükelçilik açılmasının planlandığını söylemişti.
ABD'Lİ GROSS SERBEST
Küba'da yasa dışı yollardan internet erişimini genişletme girişiminde bulunduğu için 2009'dan beri hapiste olan ABD'li iş adamı Gross (65), Küba ile varılan mutabakat sonucunda serbest bırakıldı.
Sağlık durumu kötü olan Gross'un insani sebeplerden dolayı Washington'ın isteğiyle Küba hükümeti tarafından bırakıldığı açıklandı. Gross, Küba'dan ayrılırken, söz konusu anlaşma çerçevesinde ABD'de tutuklu bulunan üç Kübalı ajan da salıverildi.
Anlaşma kapsamında, ABD hesabına casusluk yaptığı gerekçesiyle yaklaşık 20 yıldır Küba’da tutuklu olan ve adı açıklanmayan bir kişinin daha serbest bırakılacağı belirtildi.
OBAMA İLE RAUL CASTRO GÖRÜŞTÜ
ABD Başkanı Obama’nın dün Küba Devlet Başkanı Raul Castro ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konuları ele aldığı açıklandı.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nda (USAID) taşeron olarak çalışan Gross, 2009'da Küba'daki küçük bir Yahudi topluluğu için internet erişimi kurarken göz altına alınmıştı. Önce casuslukla suçlanan Gross, daha sonra yasa dışı ve gizli iletişim sistemleri kurarak Küba yasalarını çiğnemekten hüküm giymiş, 15 yıl hapse mahkum edilmişti.
ATILACAK ADIMLAR
ABD'nin Küba açılımının ana başlıkları şöyle:
- ABD Dışişleri Bakanlığı, Küba ile 1961 yılında kesilen diplomatik ilişkileri yeniden kurmak için görüşmelere en kısa zamanda başlayacak.
- ABD, gelecek aylarda Havana'da büyükelçilik açacak ve iki hükümet arasında ilişkilerin normalleşmesinin parçası olarak üst düzey ziyaretler ve değişimler başlayacak.
- ABD Dışişleri Bakanlığı, Batı Yarıküre'den Sorumlu Müsteşar Yardımcısı başkanlığındaki ABD delegasyonu, gelecek ay Havana'da ABD-Küba göçmenlik görüşmelerinin gelecek turunu yapacak.
- Küba'daki insan hakları durumu ve demokratik reformlar ABD'nin Küba ile diyaloglarına eklenecek. ABD, Küba ile karşılıklı kaygılar ile göçmenlik, uyuşturucuyla mücadele, insan kaçakçılığı gibi ABD'nin ulusal çıkarlarının geliştirilmesi konularında çalışacak.
İŞTE YENİ DÖNEMDE ATILACAK ADIMLAR
CUMHURİYETÇİLERDEN TEPKİ
Obama’nın hamlesi, Kongre’de Küba’ya sertlik yanlısı Cumhuriyetçiler arasında tepkiyle karşılandı. Bu nedenle ambargonun Kongre tarafından tamamen kaldırılması beklenmiyor. Ancak Beyaz Saray kaynakları, yönetimin bu konuda icra yetkisini kullanacağını ifade ediyor.
“DOĞRU ZAMAN”
CNN’e konuşan bir ABD’li yetkili, neden böyle bir adım atıldığını ise şöyle açıkladı:
“Küba’ya karşı yeni bir yol planlıyoruz. Başkan, hem Küba’daki değişimlerin başlangıcı hem de bunun bölgesel politikamızda oluşturduğu engeller nedeniyle yeni bir yaklaşım denemek için zamanın doğru olduğunu anladı.”
Washington’ın tarihi hamlesi, Küba’nın şimdiye kadar ilk defa katılacağı, Mart 2015’teki Amerika Ülkeleri Zirvesi’nin öncesine denk geldi. Birçok Güney Amerika ülkesi, Küba’nın zirveye katılmasının önlenmesi halinde birliği boykot edeceğini açıklayınca, Washington bölge ilişkilerinde diplomatik açıdan zor bir durumda kalmıştı.